T&G Bir dağın sinesinde yankılansa vaveylam, yine az gelir, İçimde, müebbede mahkum özlemlere itiraz yükselir..! Sende Güzel Bir Söz Ekle
AnasayfaFlash ŞiirlerForumlarDuygusal KliplerGüzel SözlerSohbet GirişiŞiirler Sitede şuan 5 Kalp Atıyor
Sonsuzluk.Net :: Başlığı Görüntüle - GÜVENMEK GÜVENİLMEK...
Forum Anasayfası  •  Yardım  •  Forumlarda Ara  •  Bilgileriniz  •  Arkadaş Listeniz  •  İstatislikler 

GÜVENMEK GÜVENİLMEK...

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Sonsuzluk.Net Forum Ana Sayfası -> Hikaye Ve Güzel Yazılar Sayfayı Yazdır
Yazar Mesaj

61_HAYDUT_61


Deneyimli



Kayıt: Oct 08, 2007


Mesajlar: 359



Cinsiyet:<b>Cinsiyet</b>:Bay


Teşekkür Etti: 31


Teşekkür Edildi 36


23.25 Rep


Nereden: istanbul



Durum: Çevrimdışı




Seviye:17
 
0 / 630
301 / 301
28 / 41



MesajTarih: 05 Arl Cum, 2008 9:19 pm    Mesaj konusu: GÜVENMEK GÜVENİLMEK... Alıntıyla Cevap Ver


Birbirimizi görmeden,
tanımadan ve sadece "hissederek" yürüttüğümüz dostluk
ilişkisi yaşamımızdaki diğer ilişkilerden çok farklı gelişiyor..
Gerçek yaşamda önce fizikleriyle, giyim kuşamlarıyla, sonra da
fikirleriyle ve yaşam görüşleriyle, zihinleriyle tanışırız insanların..
sanal ortamda, önce fikirler ve görüşler ön plandadır,
birbirimizi zihinlerimizle tanırız, severiz ( ya da sevmeyiz )
ve bazen de tanımak isteriz, görüşür tanışırız....Değer verir,
dost oluruz..

"Dostunuz size
aklından geçenleri açıklarken ne 'hayır'ı ne de 'evet'i
ona söylemekten korkmayınız. Ve o sustuğunda yüreğiniz
onu dinlemeyi sürdürsün; eğer dostun senin içindeki denizin
alçalacağını bilmek zorundaysa, bırak yükseleceğini de bilsin..
Yanlızca zaman öldürmek için aranılan dost nedir ki ?
O, sizin ihtiyacınızı karşılamak içindir, yoksa anlamsız
boşluğunuzu değil.. Ve dostluğunuzun uyumunda,
bırakın kahkahalar yükselsin ve zevkler paylaşılsın..."

Bazen bu büyü bozulmasın diye, dürüst olamadığımız için,
bu tanışmayı istemeyiz. Karşımızdakinin dürüstlüğü veya
bizimki. Bir şekilde kafamızda hep dürüstlüğü sorgularız,
güvenmek isteriz yazılana, dostlarımıza....
Hiç kimse yalanı sürekli
sürdürecek kadar zeki değildir...Ve hiç kimse de bu yalanlara
sonsuza kadar inanacak kadar saf değil...Dürüstlük, özgürlük
demektir ve özgürlük kısıtlanmamalıdır asla...
İnsan;
karşısındakini bir süre aldatabilir belki... Hatta uzun bir
süre de bunu devam ettirebilir... Ama kendini kandıramaz,
bunu hep sürdüremez. Sürdürürse, kişilik sorunları
başlayacaktır, yarattığı kahramanı yaşatmaya çalışırken,
kendisini yaralamış, hatta öldürmüş olabilir...
Ne kaybederiz oysa, ne olur boyumuz kısa veya uzun ise,
zayıf veya şişman isek... Sağlığımız yerinde veya değil ise...
Eksiklerimiz varsa... Paramız olsa veya olmasa...
Veya o filmi görmemişsek, o şiiri duymamışsak....
Ya da o ülkeye gitmemişsek...Sesimiz güzel değilse...
O konuya yabancı isek....Söylediğimiz yaşta değilsek...
Manken-fotomodel bir kadın veya atletik vücuda
sahip bir erkek değilsek.. Ya da yaşamımızda olmadığını
söylediğimiz birileri varsa... Ne farkeder dostluk adına..
Yalanların esiri olarak yaşamak ve
bir gün herşeyden kaçmaktansa,
dürüst olmayı denesek dostlarımıza ve kendimize...
Yarattığımız dünyanın birgün başımıza çökmesindense...
Daha kötüsü, bir başkasının dünyasını yıkmaktansa....

"Tıpkı okyanusun sahilinde durmadan kumdan
kaleler yapan ve sonra da bir vuruşta
gülerek yıkıveren çocuklar gibi. Oysa sizler kumdan
kaleler yaptıkça okyanus sahile daha çok kum yığmaktadır,
ve yaptığınız kaleleri yıktıkça okyanus sizlere gülmektedir.."

Kendine mükemmel bir kişilik yaratmak çok kolay...
Zor olan, olduğunu dürüstçe olabilmek... En acı gerçeğin
bile en güzel yalandan üstün olduğunu hatırla...
Dürüstlük temelinde oturan dostlukların daha değerli
ve uzun ömürlü olacağını ta içinde biliyorsun...
Unutma,uzun vadede dürüstlük her zaman galip gelecektir...
Kendini zor olsa da, acı olsa da, kabullen... Çünkü sen biriciksin,
çok değerlisin. Sonradan acısını çekeceğin hayalleri
yaratma..

''Acınız, idrakinizi kaplayan kabuğun kırılmasıdır.
Nasıl ki, bir meyvanın yüreğinin güneşi görebilmesi
için kabuğunun çatlaması gerekir, acı da sizin için öyledir.
Kalbinizi güncel yaşantınızın mucizelerine hayran tutabilseydiniz,
acınız mutluluğunuzdan daha az görkemli olmazdı. Tıpkı;
tarlalarınızdan geçip giden mevsimler gibi, yüreğinizin
mevsimlerini de kabul edebilseydiniz, Pişmanlık ve üzüntülerinizin
Kış'ında çevrenize huzur içinde bakabilirdiniz... Acılarınızın çoğu
kendinizce seçilmiştir. İçinizdeki hekimin hastalıklı benliğinizi
tedavi amacıyla verdiği tatsız ilaçtır... Bu nedenle, içinizdeki
hekime güvenin ve uzattığı devayı sükûnetle ve yatışarak için.."

Karşındakine güvenmek istiyorsan,dürüstlük arıyorsan,önce
kendini güvenilir kılmalısın. Bunun da yolu; acı da olsa,
zor da gelse kendinle tanış ve bize seni sun..
Çünkü biz seni seviyoruz, klavyenin tuşlarındakini,
sahte dostu değil,
sadece ve tam da şu halinle
Seni
.....

(¯`·._.·[Sonsuzluk.Net İmza Alanı]·._.·´¯)


YAŞARKEN BİLMEZLER KADRİNİ, ÖLÜNCE MERMERDEN YAPTIRIRLAR KABRİNİ. İSTEMEM,HAYATTA NAMERTTEN CARE.BENDE OLSAM ÖMRÜMDE Bİ ÇARE.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder   Sayfayı Yazdır
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Bu foruma eklenti gönderemezsiniz
Bu forumdan eklenti indiremezsiniz


Powered by phpBB © 2006 phpBB Group

© Tasarım ibrahim Demircan

Resmi Facebook Sayfamıza Girmek İçin Tıklayın

[ Forum Arşivi | Sitemap | Forum PDA | Alt Yapı : Php-Nuke - Belediye Forumu - Teknik Servis Yazılımı ]